Ana Sayfa Blog Sayfa 14

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününüz Kutlu Olsun

0

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününüz Kutlu Olsun

Kadınlar hayatımızın en özel varlıkları… Kimi annemiz, kimi hayatımızın en büyük aşkı, kimi arkadaşımız, kimi ise göz bebeği kızımız… Kadınlara ithaf edilen o kadar özel günün arasında en önemli gündür belki de Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Haklarından vaz geçmeyen, inancını ve kendine güvenini asla kaybetmeyen güçlü kadınlarımız.

Fakat sadece Kadınlar Günü’nde değil, yaşamımızda fark yaratan kadınları her gün başınızın tacı edin. Onlardan alınan ilhamla dünyanın daha güzel bir yer haline geldiğini unutmayın.

Dünyada her şey kadının eseridir…..

Mustafa Kemal Atatürk

Türkiye Dağcılık Federasyonu

İzmir İl Temsilciliği

NOT: Kapak resminde yer alan kadın dağcı, Junko Tabei, Japon kadın dağcı. 1975 yılında dünyanın en yüksek dağı Everest’e tırmanarak buraya varan ilk kadın dağcı olarak tarihe geçmiştir. 1992’de ise Tabei, 7 Zirveler olarak bilinen, 7 kıtadaki en yüksek 7 dağa çıkarak buralara tırmanan ilk kadın dağcı unvanını almıştır. Junko Tabei 2016 yılında ülkesi Japanyo’da 77 yaşında hayatını kaybetmiştir.

TDF İZSAR – Kış Dağcılığı Kamp Yeri seçimi ve Kamp Malzemeleri Eğitimi

0

Değerli Arkadaşlar

TDF İZSAR Eğitimlerine 05 Mart 2020 Perşembe günü saat 19.00- 21.00 aralığında TDF İzmir İl Temsilciliği çalışma ofisi, 895 Sokak No.5 Metal İşhanı D:203 Konak İZMİR adresinde devam ediyor.

Antrenör : Sedat Taş

Eğitim konusu : Kış Dağcılığı Kamp Yeri seçimi ve Kamp malzemeleri

TDF İZMİR İL TEMSİLCİLİĞİ

EKOLOJİK OKURYAZARLIK SEMİNERİ

0

ZEYTİN OKULU

EKOLOJİK OKURYAZARLIK SEMİNERİ

17 Mart 2020 Salı

 

Çağımızda karşı karşıya olduğumuz en önemli sorunlardan birisi, sürdürülebilir yaşam biçimlerini ve bu yönde faaliyet gösteren toplulukları tasarlamak, hayata geçirebilmektir. Sürdürülebilirlik; gerek doğayla/gezegenimizle kurulan ilişkide gerekse sosyal ve ekonomik anlamda “iyi” bir yaşam tasarımına ilişkin toplumsal tahayyüldeki temel değerlere ve pratiklere işaret etmektedir. 2015 yılında kabul edilen ve gelecek on beş yıl içinde (2030 yılına kadar) tüm ülkelere yönelik sürdürülebilir bir kalkınma yol haritası oluşturan küresel hedefler de benzer şekilde ekonomik, sosyal ve ekolojik boyutları içermektedir. İnsanlık, Gezegen, Adalet ve Barış değerlerini ön plana çıkaran bu kapsamlı küresel anlaşmanın temel sloganı “hiç kimsenin geride bırakılmayacağıdır!”

 

Küresel hedeflerin uluslararası gündemin genel çerçevesini oluşturmasından bu yana; Birleşmiş Milletler kurumları,  sivil toplum örgütleri, yerel belediyeler, çeşitli eğitim kurumları gibi aktörlerce yürütülen sürdürülebilirlik için eğitim girişimleri artarak devam etmektedir.

Ekolojik okuryazarlık da bir sürdürülebilir yaşam eğitimidir ve sürdürülebilirliğin ekolojik boyutuna odaklanmaktadır. Doğanın, yeryüzünde hayatı milyarlarca yıldır mümkün kılan ekolojik süreçlerinin temel işleyiş prensiplerini öğretmeyi ve bu süreçlerle uyumlu olabilecek yaşam biçimleri tasarlayıp hayata geçirilebilmesi için ilham vermeyi ve farkındalık yaratmayı amaçlamaktadır.

Bu seminer bir okuryazarlık eğitimi olarak; insanların doğanın kendine özgü dilini anlamalarını, yaşamalarını dolayısıyla doğayla zedelenmiş olan ilişkinin ve iletişimin yeniden hayata geçirilmesini hedeflemektedir. Ekolojik sistemlerin işleyiş ilkelerini ve gezegenimizin kritik sınırlarını kavramış, bunları sürdürülebilir topluluklar oluşturmak için kullanan ve doğayla uyumlu yaşamayı ilke edinmiş kişiye  ekolojik okuryazar denmektedir

Karaburun Zeytin Okulu eğitmenleri, son dört yıldır, ekolojik okuryazarlık eğitimi ve seminerlerini çeşitli kuruluşlara ve her düzeyden ve yaştan katılımcılara yönelik olarak devam ettirmektedir. Ekolojik okuryazarlık ekibi olarak Prof. Dr. R. Funda Barbaros, Doç. Dr. Meneviş Uzbay Pirili,  Dr. Özge Kozal, Dr. Pınar Börü ve Selin Tunçer tarafından verilen seminerlerde,  insan-doğa etkileşimi, süregelen ekolojik sorunlar ve olası çözümler, bu doğrultudaki uluslararası gündem gibi konular ele alınmaktadır. Aynı zamanda ekoloji boyutunun da ötesine geçilerek,  katılımcıların gerek bireysel yaşamlarını gerekse kent yaşamını kavrayışlarında yeni bakış açıları kazanmaları ve böylelikle “iyi yaşamın” olanaklarına dair ufkun ve yaratıcılığın gelişmesi umut edilmektedir.

 

Türkiye Dağcılık Federasyonu

İzmir İl Temsilcisi

Siyami ÇETİN

Atıkların doğaya verdiği zarar ve yok olma zamanları neler?

0

Dünyamız, üzerinde yaşayan milyarlarca canlıya ev sahipliği yaptığı gibi, aynı zamanda, insanların ürettikleri milyonlarca eşyaya da ev sahipliği yapmaktadır. Bu eşyaların, belli bir kullanım süresi bulunmaktadır. Doğaya atılan bazı eşyalar, dünya üzerinde aylarca, yıllarca kalır ve yok olmaz. Bu da hem çevre kirliliğine yol açtığı gibi, dünyaya da zarar vermektedir. Hangi atık, doğada ne kadar sürede kaybolur, bilinmesi gerekir.

Son yıllarda ülkemizde yapılan, geri dönüşüm çalışmaları sayesinde, cam, kâğıt gibi atıklar, hem ekonomiye katkı sağlamak, hem de dünyanın bu atıklardan zarar görmesini engellemek için çeşitli yerlerde geri dönüşüm çalışmaları yapılmaktadır. Atıklar, doğaya ve suya zarar vermektedir. Suya atılan atıklar balıklar tarafından yutulmakta veya saçtığı mikroplar sebebiyle suyu kirleterek, canlıların yaşamasına elverişsiz bir ortam yaratmaktadır. Aynı şekilde, doğaya atılan atıklar da toprağı kirleterek verimliliği azaltmaktadır.

Atıkların çevreye zarar vermesini engellemek için yapılacak birkaç şey bulunmaktadır. Örneğin cam şişeleri ayrı, kâğıtları ayrı, plastik şişeleri ayrı koyarak, geri dönüşüme gitmesini sağlamak bunların başında gelmektedir. Çevreye atıklar atılmamalıdır. Fabrika atıkları, evsel atıklar, hastane atıkları ayrıştırılıp, uygun yerlere bırakılmalıdır. Çocuklara, çevrenin ne kadar önemli olduğu ve doğaya çöp atılmaması gerektiği öğretilmelidir.

Atıklar, Evsel Ve Kentsel Atıklar, Endüstriyel Atıklar diye ikiye ayrılır. Endüstriyel atıklar çevreyi en çok kirleten atıkların başında gelir. Fabrika gibi yüksek hacimli atık üreten sistemlerin atıkları, döküldükleri yeşillik alan, dere veya göl gibi doğal güzelliklerin ve içerisinde yaşayan hayvanların yok olmasına sebep olur.

Cam Ne Zaman Çürür? Cam Atıklar Ne Zaman Yok Olur?

Cam atıklar, doğada en geç kaybolan üründür. 4000 yıl sonra, doğadan anca kaybolurlar. Cam atıkların mutlaka geri dönüşüme kazandırılması ve hem çevreye hem de ekonomiye katkısı sağlanmalıdır.

Plastik Ne Zaman Çürür?

Plastik doğada, en az 1000 yıl gibi bir sürede kaybolur. Ayrıca plastik atıklar, çevreye en çok zarar veren atıklardandır. Plastik poşetler, plastik şişeler de doğada geç kaybolur.

Hangi Atık Doğada Ne Zaman Kaybolur?

Atıkların doğada kayboluş süreleri, aslında malzemesinin ne kadar kaliteli veya sağlam olduğuyla alakalıdır. Atılan atık ne kadar sağlam ve kaliteliyse, doğada o kadar geç kaybolur. Aşağıda hangi maddelerin, doğada ne kadar süre içerisinde kaybolacağının bilgileri yer almaktadır.

1 adet kalem pil 4m2 toprağı kullanılamaz hale getirebilir.

Poliüretan Maddeler ( sentetik fiberler, prezervatifler, yapıştırıcılar, halıların alt kısmı ve sert plastik contalar); 1000 yıl
Strafor malzemesi; +2.000.000 yıl
Telefon kartları; 1000 yıl
Plastik Torba; 1000 yıl
Plastik tabaklar; 500 yıl
Bebek Bezi; 550 yıl
Pet şişeler; 400 yıl
Alüminyum; 100 yıl
Çakmak; 100 yıl
Kutu kola; 10 yıl
Sakız; 5 yıl
Sigara İzmariti; 1 yıl
Gazete; 3 ay

İçtiğiniz suyun pet şişesini doğada bırakıyorsanız eğer, içine torununuzun torununun torununa da bir mesaj yazıp bırakmayı unutmayın!!!! 

Efes Mimas Yolu

0

8500 yıllık tarihi bir yol, Efes – Mimas yolu. Efes antik kentinden başlayan ve Karaburun yarımadası Mimas’ta son bulan tarihi yol, ilk kez 2008 yılında bir fikir olarak ortaya çıktı ve takip eden yıllarda şekillenip olgunlaşarak, hem proje üzerinde yer alan köylerin hem de halkın menfaatleri doğrultusunda İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde projelendirildi.

2014 yılında ise İzmir’li dağcılık kulüplerinin iş birliği ile parkurlar belirlendi ve 709 km toplam 49 parkurun tamamı uluslararası standartlarda işaretlenerek tüm doğa severlere açılmış oldu.

Zaman zaman kulüpler sorumluluk sahaları olan parkurların işaretleme ve temizliklerini yaparak Efes Mimas yolunu ayakta tutmaya çalışıyor.

Doğal ve tarihi özellikleriyle hepsi birer çekim alanı olan Karaburun, Çeşme, Urla, Seferihisar, Güzelbahçe, Menderes ve Selçuk ilçeleri, Yarımada Gezi Rotaları Projesi kapsamında yeniden bütünlüklü hale geliyor.

Yarımada’yı İzmir’in yanı sıra ulusal ve uluslararası toplum ile ilişkilendiren proje, rotaları deneyimleyenleri bölgenin doğal, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile de buluşturuyor.

Bu tarihi yolda yer alan yürüyüş parkurlarını daha fazla kullanıp daha fazla kişiye ulaşarak; hem izmir’i hem İzmir’in çağlar öncesine Hitit medeniyetine, İyon medeniyetlerindeki önemine vurgulayabiliriz.

Türkiye Dağcılık Federasyonu Ekim ayında 4 günlük bir faaliyeti takvimine ekledi. 15-16-17-18 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşmesi planlanan faaliyete hazır mıyız?

Yazımızın sonunda yürüyüş rotalarının yer aldığı web sayfasının adresini paylaşacağız.

Yarımada’da bin yıllar öncesinden bugüne taşınan kadim İyonya uygarlığından Osmanlı eserlerine kadar tüm tarihi birikim, İzmir’de ilk kez yürüyüş ve bisiklet rotalarına dönüştürüldü. Rotaların ana omurgasını oluşturan İyonya uygarlığının 6 kenti, Efes – Mimas Yolu’nda yer alıyor:

Ephesus (Efes-Selçuk), Kolophon (Değirmendere-Menderes), Lebedos (Ürkmez-Seferihisar), Teos (Sığacık-Seferihisar), Klazomenai (İskele-Urla) ve Erythrai’dir (Ildırı-Çeşme), bir diğer İyon kenti Phokaia (Foça) ise, mavi rota aracılığıyla Karaburun’dan Yarımada’ya bağlanıyor.

Yürüyüş yolu: Toplam 709 km uzunluğunda 49 parkurdan oluşan yürüyüş yolu, antik Efes kentinde Artemis Tapınağı’nın önünden başlıyor; mitolojik adı Mimas olan Karaburun’da sona eriyor. Yarımada Projesi alanındaki altı antik İyon kentini ve diğer tarihi alanları birbirine bağlayan yürüyüş yolu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği dağcılık kulüp ve derneklerine bağlı gönüllü yürüyüşçüler tarafından belirlendi. Yürüyüşçülerin güzergâh üzerinde GPS cihazlarıyla belirlediği kamp alanları, su kaynakları, görülmeye değer tarihi ve doğal miras haritalara işlendi.

Bisiklet yolu: Kent içindeki 40 kilometrelik kıyı şeridine kesintisiz bisiklet yolu yapımını sürdüren, bisiklet kiralama sistemi Bisim istasyonlarını kuran İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu çalışmalarını Yarımada bisiklet rotaları ile bütünleştiriyor. Belediye bir yandan da kenti, Avrupa Bisiklet Ağı’na (EuroVelo) entegre etme çalışmalarını sürdürüyor. Avrupa Bisikletliler Federasyonu’nun (ECF) yönettiği 70 bin kilometrelik EuroVelo’nun 14 rotası bulunuyor. Üyelik gerçekleştiğinde Avrupa bisiklet yolları deniz yoluyla Çeşme’den Yarımada’ya bağlanacak; İzmir’deki bitiş noktası ise antik Efes kenti olacak.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin organizasyonu ile odak noktasında bisiklet olan dört dernek ve topluluk, Çeşme Limanı – Artemis Tapınağı arasındaki rotaları belirledi. 15 parkurdan oluşan toplam 773 kilometrelik bisiklet yolunun, 3 parkurdan oluşan 190 kilometrelik bölümü, EuroVelo standartlarına uygun olarak saptandı. Güzergâh üzerinde sörf okulları, kaplıcalar, plajlar, doğal güzellikler gibi nirengi noktaları yer alıyor.

Zeytin yolu: Dünyadaki ilk modern zeytinyağı işliği, Urla’daki Klazomenai antik kentinde yer alıyor. Yarımada’nın en karakteristik ürünü zeytinin Yarımada’daki yolculuğu tematik gezi güzergâhlarımızdan birini oluşturuyor. Güzelbahçe, Çeşme,  Seferihisar, Menderes ve Selçuk ilçelerinden geçen rota, Zeytince Derneği temsilcilerinin alanda yaptığı çalışmalar sonucunda oluşturuldu. Güzergâh üzerindeki anıt zeytin ağaçları, zeytinyağı işlikleri, su kaynakları, zeytinyağı fabrikaları, manzara / seyir terasları, zeytin ezme yerleri, zeytinyağı yapımında kullanılan taşlar, kamp yerleri, kuyular, yel değirmenleri ve su değirmenleri tespit edildi. Rota, İzmir’in üye olduğu “Dünya Gurme Kentler Ağı”na (DELICE) bağlanıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Ticaret Odası ortaklığıyla Ocak 2015’te gerçekleşen üyelik yoluyla İzmir ve dolayısıyla Yarımada bölgesi,  gastronomi turizmi rotasına dâhil oldu.

Bağ yolu: Çeşme’deAnadolu’nun bilinen ilk şaraphanesine sahip Yarımada, tarihinden aldığı güçle bugünün bağ rotasını oluşturuyor. Toplam 151 km’lik rotası ile Selçuk, Seferihisar, Menderes, Urla, Karaburun ve Çeşme’deki bağları kapsıyor. Bağ Yolu’nun European Wine Cities (Avrupa Şarap Kentleri) gibi ağlara bağlanmasına yönelik çalışmalar yapılıyor.

Mavi rota: Tarihin usta denizcileri İyonların izinden giderek Foça, Sakız ve Sisam ile Yarımada arasında bağlantı kurmak. Plajlar, deniz sporları, kamp alanları, balıkçı barınakları ve olta balıkçılığına dair sunulan bilgiler ile deniz turizmi. Ege Üniversitesi desteğiyle Dalyanköy, Ürkmez, Gümüldür ve Pamucak’ta uygulanan yapay resif projeleriyle; kıyı balıkçılığını desteklemeyi, biyolojik çeşitliliği artırmayı, sportif balıkçılık ve dalış turizmi için yeni alanlar yaratmak. Plajların mavi bayrak ve sertifikası, yüzme suyu, su sporları, plaj sporları, cankurtaran ve kablosuz internet hizmeti gibi özellikleri, bu envanterde yer alıyor. Mavi rotayı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kent içi deniz ulaşımı ile entegre ediliyor.

http://rota.yarimadaizmir.com/tr/Rotalar/1/1

Itır Uz Runatolia Maratonu 2020’de zafere koştu.

0

Antalya’da düzenlenen 15. Uluslararası Runatolia Antalya Maratonu’nda 41 ülkeden yaklaşık 10 bin kişi koştu.

15. si düzenlenen Runatolia Maratonuna İzmir PAN DAĞCILIK VE DOĞA SPORLARI KULÜBÜ sporcusu Itır Uz Genel klasman 5.liği ve kategori 1.liği ile bitirdi.

Uz”15. Runatolia Maratonu Genel klasman 5.liği ve kategori 1.liği dünya emekçi kadınlar gününe yaklaştığımız şu günlerde Kulübüme hediyem olsun.”

Duru Güneş Yalçın’dan bir başarı daha

0

Türkiye Dağcılık Federasyonu tarafından organize edilen 2020 yılı Spor Tırmanış Bölge Şampiyonalarından sonra, 29 şubat -1 Mart 2020 tarihlerinde Adana’da Spor Tırmanış Boulder Türkiye Şampiyonası yapıldı. Yarışmada Olympos Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü sporcusu Duru Güneş Yalçın 1. olmuştur.

Kendisini gönülden kutluyor, nice başarılı tırmanışlar diliyoruz.

 

Duru Güneş Yalçın Kimdir?

İzmirli kaya tırmanışı milli sporcusu Duru Güneş Yalçın, henüz 14 yaşında olmasına rağmen elde ettiği başarılarla dikkati çekiyor.

Dağcılık sporu sayesinde tanışarak hayatlarını birleştiren Şevin-Muammer Yalçın çiftinin ilk çocuğu olarak 2004’de dünyaya gelen Duru Güneş Yalçın, ailesinin antrenmanlarını izleyerek büyüdü.

Henüz emekleme çağında babasının yönlendirmesiyle tırmanış parkurlarında oyun oynayan Yalçın, 10 yaşında profesyonel dağcı olarak yarışmalara katılmaya başladı.

Becerisiyle parkurlarda büyük başarı elde eden Yalçın, 2016 ve 2017’de Nevşehir’de düzenlenen Türkiye Minikler Küçükler Gençler Spor Tırmanışı Şampiyonası’nda birinci oldu.

Bu yıl da Malatya, Samsun ve Rize’deki şampiyonalarda ilk sırayı alan Yalçın, mart ayında Romanya’da düzenlenen Küçükler Gençler Bouldering Balkan Şampiyonası’nda üçüncü olarak başarısını uluslararası arenaya taşıdı.

Ekim ayında Bursa’daki Spor Tırmanışı Balkan Şampiyonası’nda da üçüncülük elde milli sporcu, gelecek yıl düzenlenecek uluslararası yarışmalar için antrenörü Zorbey Aktuyun’un yönetiminde ve babası Muammer Yalçın’ın desteğiyle çalışmalarını sürdürüyor.

Duru Güneş: “Bisküvileri almaya çalışırken öğrendim”

Spil Dağı eteklerinde bulunan Sarıkaya Tırmanış Parkuru’nda AA muhabirine açıklama yapan Duru Güneş Yalçın, kendisini hatırladığı ilk anlarda tırmanış yaptığını ve hayatının dağcılık parkurlarında geçtiğini aktardı.

“Küçükken babam, yapay duvarlardaki tutamaklara bisküviler koyuyordu. Ben de onları almaya çalışırken tırmanmaya başladım. Sonra o tutamakları hiç bırakmadım” diyen Yalçın, kendisi için bu branşta profesyonelliğin kaçınılmaz bir durum olduğunu vurguladı.

Tırmanışa olan tutkusu ve çok çalışması nedeniyle katıldığı her yarışmada başarı çıtasını artırdığını, artık ay-yıldızlı formayla sorumluluğunun bir kat daha arttığını dile getiren Yalçın, şöyle konuştu:

“İlk etapta Balkan şampiyonu olmak istiyorum. 2019 yılında milli takımla birlikte yarışmalara katılıp, sonuçlarımı ilerletmeye çalışacağız. Hedefim Dünya Şampiyonası’nda ülkemi temsil etmek. Spor, derslerime de katkı sağlıyor. Ortaokuldan 99 not ortalamasıyla mezun olarak özel bir kolejden yüzde 100 burs aldım. Tek yönlü bir insan olmak istemiyorum. Hem derslerime çalışıyor hem tırmanış yapıyorum. Hiç boş zamanım olmuyor.”

Baba Yalçın: “İki aylıkken pusette bizi izliyordu”

Milli sporcunun babası Muammer Yalçın, tırmanışın aile hayatlarının bir parçası olduğunu belirterek, “Duru, iki aylıkken pusette bizi izliyordu. Eşim bir taraftan emniyet alırken, bir taraftan da, ‘Acaba mamasını bitirdi mi, sütünü içti mi?’ diye kaygılanıyordu. Emeklemeye başladıktan sonra ona minik minik ödüller koyduk. Yürümeden önce tırmanış pozisyonuna geçip, ödül olarak koyduğumuz bisküvileri almaya çalışmasıyla, bugün iyi bir dağcı oldu.” şeklinde konuştu.

Kızının bu bayrağı daha ileriye taşımasının kendilerine gurur verdiğini ifade eden Yalçın, ailece yaptıkları tırmanışlardan büyük keyif aldıklarını dile getirdi.

Genç dağcının antrenörü Zorbey Aktuyun ise dağcılık sporuna Muammer Yalçın ile tanışarak başladığını, bugün onun kızının antrenörü olmanın gururunu yaşadığını anlattı.

Aktuyun, “Duru, küçük yaşta milli sporcu olup ülkemizi temsil etmeye başladı. Elimizden geldiğince onu destekliyoruz. Hedefleri doğrultusunda elimizden geldiğince bir çalışma programı belirliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Kış dağcılık eğitimleri başarıyla tamamladılar

0
Türkiye Dağcılık Federasyonunun Onayladığı Kış Dağcılık Eğitimi Başarı ile Sona Ermiştir….
Öncelikle Kulüp başkanı olarak,bu eğitimi kazasız sıkıntısız atlattığımız ve eğitimi basarı ile bitirmenin gururunu yaşıyorum… Hocamız Nurullah TEKE (Sabır ve muhteşem bilgileri ile),her zaman yanımızda olan Teknik Direktörümüz Sedat TAŞ hocama, eğitimimize katılan, Kordelya Dağcılık Kulübü, Dedak kulübü, Olympos kulubü, Gazidak kulübü , sporcu arkadaşlarımıza ve Başkanlarına… Emeği geçen herkese sonsuz şükranlarimi sunarım…
Bu gurur verici tablo Kordelya Dağcılık Kulübünün felsefe ve vizyonunu yansıtmaktadır..
Eğitim,Doğa Ve İnsan
Özay ÇEBER

2020 YENİ UIAA BAŞKANI SEÇİMİ HAKKINDA BİLGİ

0

2020 YENİ UIAA BAŞKANI SEÇİMİ HAKKINDA BİLGİ

Ekim 2020’de UIAA Başkanı Frits Vrijlandt’ın ikinci dönemi sona erecek. Sekiz yıl sonra, mevcut Başkan en fazla dört yıl için izin veren UIAA Esas Sözleşmesi’ne (AoA) göre görevden ayrılacaktır.

Kasım 2019’da UIAA Yönetim Komitesi, Frits Vrijlandt’ı yerini alması için adayları aramak ve teklif etmek üzere geçici bir adaylık komitesi (TNC) oluşturmaya karar verdi.

Yeni bir UIAA Başkanının seçimi 24 Ekim 2020’de yapılacak. Seçim organı UIAA Genel Kuruludur.

Bu süreçte, TNC, yeni bir UIAA Başkanının seçilmesi için “Kılavuzlar” ve “Prosedürler” geliştirdi. Komite, TNC’nin tamamen gizlilik içinde hareket edeceğinin altını çizmek ister. Potansiyel adayların isimleri TNC tarafından yayınlanmayacaktır. SADECE seçilen ve aday gösterilen adaylar resmi olarak ilan edilecek – SADECE adayların rızasıyla.

UIAA AoA’ya göre, üye federasyonlar da aday gösterme hakkına sahiptir. TNC federasyonlardan sadece önerilen  adaylar için resmi adaylıklar isteyecektir. Ancak, AoA’ya göre, federasyonlar da bu değerlendirme sürecine katılmayan adayları belirleyebilir.

Federasyon Başkanları için:
Lütfen bu mektubu potansiyel adaylara dağıtın ve sürece katılmaya teşvik edin.

Adaylar için:
Lütfen sürece girmek için tereddüt etmeyin. UIAA Başkanı olarak “Küresel Dağ Ağına” liderlik etmek bir ayrıcalık ve onurdur. Lütfen öz geçmişinizi ve motivasyon mektubunuzu 15 Nisan 2020’den önce TNC’ye 2020election@theuiaa.org adresine e-posta ile gönderin. Bu aşamada, federasyonunuzdan izin veya adaylık istemek henüz gerekli değildir. Adaylığınız kesin bir gizlilik içinde ele alınacaktır

Dağ Kayağı Temel Seviye Eğitimi – Erzincan Başvuruları

0

Dağ Kayağı Temel Seviye Eğitimi – Erzincan Başvuruları

ürkiye Dağcılık Federasyonu 2020 faaliyet programında yer alan Dağ Kayağı Temel Eğitimi   09-13 Mart 2020 tarihleri arasında Erzincan’da yapılacaktır.

Sporcular başvurularını kulüpleri aracılığı ile dys üzerinden yapabilir.

Kurs Adı: Dağ Kayağı Temel Seviye Eğitimi – Erzincan

Kurs Tarihi ve Yeri: 09-13  Mart 2020 – Erzincan

Kurs Son Kayıt Tarihi: 04 Mart 2020 Saat: 17:00

Kurs Ücreti: 130 TL Kulüp sporcuları için (23 yaş ve altı ücretsiz)

TDF Eğitim Talimatı gereği eğitime başvuracak olan tüm sporcuların Dağcılık Temel Eğitimi (Yaz ve Kış Dağcılık Eğitimi, 2 eğitim) veya Dağcılık Tamamlama Eğitimlerini (Eski yönetmeliğe göre 8 eğitimin hepsini bitirmek) bitirmiş olmaları gerekmektedir.

Kayıt ve Ücret

  • Kursa katılmak isteyen adaylar DYS üzerinden kayıtlarını gerçekleştirmeleri gerekmektedir.
  • Kurs ücretini Türkiye Dağcılık Federasyonu Başkanlığı (TEB, Ulus-Ankara Şubesi) IBAN No: TR32 0003 2000 0000 0060 7704 27 hesabına “Erzincan Dağ Kayağı Temel Eğitimi” açıklaması ile birlikte yatırmaları gerekmektedir.
  • Son başvuru tarihini kaçıran sporcular 300 TL geç başvuru ücretini ödeyerek başvurularını yaptırabilirler.

Not:

  • Kursiyerler 2020 yılı vizeli lisanslarını kurs boyunca yanlarında bulundurmalıdır.
  • Sporcular, kayak biliyor olmalıdırlar ve dağ kayağı malzemelerini kendileri getireceklerdir.
  • Kesin liste ilan edilmeden herhangibir harç ödemesi yapmayalım. Kesin liste ilan edilip, harç ödemesi yapıldıktan sonra geri iade yapılmaz.
X